İstanbul Oyuncak Müzesi’nin yer aldığı Kadıköy günümüzde, nüfus büyüklüğü, ekonomik faaliyet ve imar açısından İstanbul’un en önemli ilçelerinden biridir. Kadıköy’ün tarihi çok eski yıllara dayanmaktadır. Kadıköy’ün Göztepe Mahallesi’ndeki İstanbul Oyuncak Müzesi ise bu ilçenin önemli sembollerinden biri hâline gelmiştir. Buraya gitmek için otobüsü tercih ederseniz; 10B, 10S, 14ÇK, 17, 17L, 19F, 19M, 19S, GZ1, GZ2, ER1, ER2 kodlarındaki otobüsler oyuncak müzesinin yakınından geçmektedir size uygun olan otobüsü seçebilirsiniz.
Yol Tarifi
Yorum Yazın
Paylaşın
Dinleyin
İstanbul Oyuncak Müzesi’nin yer aldığı Kadıköy günümüzde, nüfus büyüklüğü, ekonomik faaliyet ve imar açısından İstanbul’un en önemli ilçelerinden biridir. Kadıköy’ün tarihi çok eski yıllara dayanmaktadır. Kadıköy’ün Göztepe Mahallesi’ndeki İstanbul Oyuncak Müzesi ise bu ilçenin önemli sembollerinden biri hâline gelmiştir. Buraya gitmek için otobüsü tercih ederseniz; 10B, 10S, 14ÇK, 17, 17L, 19F, 19M, 19S, GZ1, GZ2, ER1, ER2 kodlarındaki otobüsler oyuncak müzesinin yakınından geçmektedir size uygun olan otobüsü seçebilirsiniz.

Benim en sevdiğim ulaşım şekli Sirkeci veya Eminönü’nden vapurla İstanbul Boğazı’nı ve iki yakanın ayrı ayrı güzelliklerini izleyerek, martılara simit atarak yapılan ulaşımdır fakat Kadıköy oyuncak müzesine olan yolculuğuma Marmaray ile başladım ve Kadıköy’e geldim. Kadıköy Göztepe’ye, Kadıköy’ün büyüleyici atmosferini, tarihi sokaklarını gezerek oyuncak müzesinin bulunduğu Dr. Zeki Zeren Sokağı‘na vardım.

1900’lü yıllarda Kadıköy’de doğan 1973 yılında yine Kadıköy’de vefat etmiş, tıp alanında bir çok başarıya imza atan Ord. Prof. Dr. Zeki Zeren’in adının bu sokağa verildiğini öğrendim. Sokağa girdiğimizde beni en çok zürafa şeklinde olan oldukça büyük sokak aydınlatmaları etkiledi. Gerçek boyutta üç beton zürafa heykeli gece sokak lambası işlevi görmektedir. Bu heykeller aynı sokaktaki Kazım Karabekir Köşkü‘nde bulunan zürafa heykelinin anısını yaşatmaktadır.
23 Nisan 2005 yılında Belgin Akın ve Sunay Akın tarafından tarihi bir köşkte 1700’lü yıllardan günümüze oyuncak tarihinin en gözde örneklerinin sergilendiği bu güzel müze kurulmuş. İstanbul Oyuncak Müzesi 2012’de Avrupa Müzeler Akademisi tarafından “Avrupa’nın En İyi 13 Oyuncak Müzesinden Biri” olarak seçilmiştir. Müzenin logosu, sallanan bir tahta eşeğin üzerine Nasrettin Hoca gibi ters oturmuş bir Keloğlan figürüdür.

Çok güzel bembeyaz 4 katlı olan bu yapının girişinde 3 tane oldukça büyük asker oyuncakları bizleri karşılıyor. İçeriye girdiğinizde bir ücret karşılında bilet alıp gişeden geçiyorsunuz. Ben öğrenci olduğum için 120 TL ödedim. 3 yaş üzeri çocuk, öğrenci/öğretmen ve 65 yaş üzeri ziyaretçiler için 120 TL, diğer ziyaretçiler için 210 TL, 30 kişi ve üzeri okul gruplarına ise giriş ücreti kişi başı 95 TL‘dir. Maalesef müze kartı geçersiz.

İçeri girdiğimiz katta eskiden kalma kutu oyunları, peluş oyuncaklar sergileniyordu. Bu katın alt katında bir kafe bölümü var bu kafede çocukların oynayabileceği oyuncaklar bulunmakta ve sergilenen oyuncaklar da bulunmakta. Yani müzenin her köşesi oyuncaklarla süslenmiş her katta ayrı bir güzellik mevcut. Oyuncaklar oda oda birbirinden ayrılmış aynı temalı oyuncaklar o temaları yansıtan odalarda sergilenmiş. Bir görseniz uzay temalı, kovboy temalı, korsan temalı oyuncaklarının bulunduğu çok şirin odalar var.
Çok eski zamanlardan kalma birbirinden farklı hikayeleri olan oyuncaklar bu müzede güzel bir şekilde sergilenmekte. Geçmişle ilgili o dönemlerde yaşayan, bu oyuncaklarla oynayan çocuklarla, o oyuncakların kendisiyle ilgili bir çok güzel bilgi edindim. Ben bu gezimizden çok keyif aldım. Sizlerin de bu yeri gidip görmenizi ve benim kadar keyif almanızı dilerim.
Sunay Akın’ın oyuncak müzesini ziyaret etmeyi çoktandır istiyordum. Begüm’ün yazısında anlattıklarını okuduktan sonra, isteğim iyice bir arttı en kısa zamanda gideceğim. Ulaşımla ilgili verdiği bilgiler de çok aydınlatıcı olmuş. Ziyaretten sonra gördüklerimi ve yaşadıklarımı burada yazacağım.
Müzeye girdiğiniz dakikadan itibaren sizi cocukluğunuza götüren ve her yaş grubuna hitap eden yapısı ile kaliteli vakit geçirebileceğiniz bir yerdir. Sevgili Sunay Akın’ın dünyanın her yerinden özenle seçtiği eşsiz oyuncakların arasında sanki bir hayal dünyasında geziniyormuş gibi hissediyorsunuz.
Sunay Akın’ı ne kadar tebrik etsek az. Muazzam bir çaba ve özveri ile harika bir müze oluşturmuş. Hem de örneğine pek az rastlanan bir türde. Hayatını, maddi imkânlarını hatta ailesini tabiri caizse bu müzeye vakfetmiş ve İstanbul’a değer bir değer kazandırmış. Kendisine sonsuz teşekkürler…