İnceğiz Mağaraları, İstanbul’un kuzeybatısında, Karadeniz’e kıyısı olan ve İstanbul’un en büyük yüz ölçümüne sahip ilçesi Çatalca’da yer almaktadır. Bugün sizlere bu doğal ve tarihi güzelliklere yaptığım geziden söz edeceğim. Öncelikle bölgenin tarihi ve az bilinen değerlerine değinip, ardından gezimin detaylarına geçmek istiyorum.
Yol Tarifi
Yorum Yazın
Paylaşın
Dinleyin
İnceğiz Mağaraları, İstanbul’un kuzeybatısında, Karadeniz’e kıyısı olan ve İstanbul’un en büyük yüz ölçümüne sahip ilçesi Çatalca’da yer almaktadır. Bugün sizlere, bu doğal ve tarihi güzelliklere yaptığım geziden söz edeceğim. Öncelikle bölgenin tarihi ve az bilinen değerlerine değinip, ardından gezimin detaylarına geçmek istiyorum.
Çatalca‘nın tarihi, M.Ö. 5500 yıllarına kadar uzanır ve İnceğiz Mağaraları da bu dönemle ilişkilendirilir. Yapılan çalışmalar, bu bölgenin Traklar tarafından kurulduğunu göstermektedir. Uzun yıllar Roma İmparatorluğu ve Bizans yönetiminde kalan bölge, çok az kişinin bildiği tarihi eserlerle zenginleşmiştir. Bizans İmparatoru Anastasius, 507-511 yılları arasında Hun akınlarını engellemek için 45 km uzunluğunda bir duvar inşa ettirmiştir. Çin Seddi’nden sonra Hunlar’ı durdurmak amacıyla yapılan ikinci büyük duvar olarak kabul edilen bu yapının günümüze 22 km’lik kısmı ulaşabilmiştir.

Aynı dönemde, İstanbul’a su taşımak için Gümüşpınar Köyü’nde bulunan Kurşun Germe ve Ballı Germe Su Kemerleri yapılmıştır. Günümüzde de İstanbul’un su ihtiyacının büyük bir kısmı Çatalca’dan karşılanmaktadır. Osmanlı döneminde Fatih Sultan Mehmet tarafından fethedilen bölge, fetih öncesinde stratejik bir öneme sahip olmuş, sonrasında ise Osmanlı hükümdarları tarafından avlak alanı olarak kullanılmıştır. Fatih döneminde, Topkapı Sarayı’nın nakkaş işlerini yapan ve Baba Nakkaş olarak bilinen Şeyh Mustafa’ya, günümüzde Nakkaş olarak bilinen yerler dirlik ücreti olarak verilmiştir. Ayrıca ünlü mimar Ferhat Paşa için yapılan bir cami ve II. Beyazıt tarafından yaptırılan başka bir cami de İnceğiz Mahallesi’nde, mağaralara giden yol üzerinde bulunmaktadır.

Cumhuriyet dönemi edebiyatçısı ve “Bayrak” şiirinin yazarı, 9. dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekili Arif Nihat Asya’nın da İnceğiz Köyü’nde doğduğunu hatırlatarak gezime geçmek istiyorum.
Ben gezime özel araçla gittim; ancak toplu taşıma kullanacaklar 401 numaralı hat ile Çatalca’ya ulaşabilirler. İnceğiz Mağaraları, İnceğiz Mahallesi’nde bulunan ve doğal oyukların insan eliyle genişletilmesiyle yerleşim yeri haline getirilmiş bir yapıdır. M.Ö. 5500 yıllarından itibaren yerleşim yeri olarak kullanılan mağaralar, M.S. 4. yüzyıldan itibaren Bizans tarafından manastır olarak değerlendirilmiş ve M.S. 11-12. yüzyıllara kadar bu amaçla kullanılmıştır.

Dört kattan oluşan yapının içinde bir kilise, bir mezar ve vaftiz için oyulmuş bir vaftiz teknesi bulunmaktadır. Yapılan kazılar sonucu bulunan birçok eser, bugün İstanbul Arkeoloji Müzesi‘nde sergilenmektedir. İnceğiz Köyü’nden geçerek mağaraların önüne geldiğinizde ise görsel bir şölenle karşılaşıyorsunuz. Mağaraların önünde oturup saatlerce izleme hissine kapılıyor, “bir çay ya da kahve içip burayı seyredeyim” diyorsunuz.
Mağaraların yan tarafındaki ahşap merdivenlerle tırmanışa başlıyorsunuz. Tırmandıkça, kayalar oyularak yapılmış merdivenlere adım attığınızda heyecanınız artıyor. Mağaraların içine girdiğinizde ise bambaşka bir dünyaya adım atmış gibi hissediyorsunuz. Hayal dünyanızda bir anda 7500 yıl öncesine gidiyor, zamanda yolculuk yapmış gibi oluyorsunuz. Mağaraların oyuklarından dışarı baktığınızda ise muhteşem bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. “keşke şu anda oturduğumuz evlerin manzarası da böyle olsa” diye düşünmeden edemiyorsunuz.

O zamanın teknolojisiyle bu kadar mükemmel oyukların yapılması insanı büyülüyor. Mağaraları ücretsiz olarak gezebilirsiniz. Dere kenarında ve orman içinde yer alan mağaraların yanında, doğayla iç içe zaman geçirebileceğiniz bir de mesire alanı bulunuyor. Bu mesire alanında işletmeler olduğu gibi, kendi başınıza vakit geçirebileceğiniz alanlar da mevcut. Ancak bu alanları kullanmak ücrete tâbi. İspark tarafından sezonda araç başına bütün gün için 150 TL alınmaktadır. Sezon dışında ise bu alanlar ücretsiz olarak kullanılabilir. Sizlere de tarihi ve doğayı bir arada yaşayabileceğiniz keyifli bir gün geçirmenizi dilerim.
Kemal Sunal’ın Davaro filmi bu mağaralarda çekilmiştir.
Daha önce ziyaret etmiştim harika tarihi mekan. Kesinlikle gerekli merciler tarafından korunması ve yapının bozulmaması adına gerekli çalışmaların yapılması ziyaretçilerini daha çok memnun edecektir.
Bu değerli bilgiler için yazar Serkan Kaptan’a teşekkür ederiz
Türkiye Jeoloji Mühendisleri Odası’na göre İnceğiz Mağaraları, içinde insanların yaşadığı dönemde bir köy nüfusuna ev sahipliği yapıyormuş ve İstanbul’un en eski “apartmanı” olarak kabul ediliyormuş.
Bu yazıyı okuyana kadar İstanbul’da adeta Ürgüp – Göreme bölgesindekiler gibi bir yapının varlığından haberim yoktu. Keşke oradakiler gibi koruma altına alınmış olsaydı da rezil duvar yazıları ile kirletilemeseydi bu yapı da. Umarım buradan yaptığımız bu çağrı işe yarar ve gereken adımlar atılır…