Pierre Loti Kahvesi

Pierre Loti Kahvesi İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan ve mükemmel bir Haliç manzarasına sahip nadide tepelerinden birinde yer almaktadır. Adını 1876 yılında İstanbul’a gelip buraya yerleşen ve İstanbul aşığı olan Fransız yazar, Louis Marie Julien Viaud’dan alan Pierre Loti Kahvesi geçmişte ve günümüzde yerli ve yabancı turistler tarafından çokça beğenilerek sürekli gidilip gelinen bir mekân halini almıştır.

Pierre Loti Kahvesi İstanbul’un Eyüp ilçesinde bulunan ve mükemmel bir Haliç manzarasına sahip nadide tepelerinden birinde yer almaktadır. Adını 1876 yılında İstanbul’a gelip buraya yerleşen ve İstanbul aşığı olan Fransız yazar, Louis Marie Julien Viaud’dan alan Pierre Loti Kahvesi geçmişte ve günümüzde yerli ve yabancı turistler tarafından çokça beğenilerek sürekli gidilip gelinen bir mekân halini almıştır.

Pierre Loti’ye adını veren Viaud, 17 yaşında iken Fransız Deniz Kuvvetleri’ne girmiş ve meslek hayatı boyunca çeşitli rütbeler alarak yükselmiştir. Orta Doğu ile Uzak Doğu ülkelerinde bolca zaman geçirerek görevini icra etmiştir. Denizcilik eğitimini tamamladıktan sonra 1881 yılında yüzbaşı, ilerleyen yıllarda ise albaylığa kadar yükselmiştir. Meslek hayatındaki deneyim ve gözlemlerini onun yapıtlarından okuyup fikir sahibi olmak da mümkündür. “Loti” ismi Okyanusya seferi sırasında Tahiti yerlileri tarafından verilmiştir. Bu isim egzotik bir bitki olan zakkum bitkisi anlamına gelmektedir.

Bir çok kere İstanbul’da bulunan Loti, İstanbul’a ilk kez 1876 yılında bir Fransız gemisi ile görevli subay olarak gelmiştir. Burada kaldığı süre zarfında Osmanlı yaşam tarzından olumlu yönde çok fazla etkilenmiş olup bu etkiye yapıtlarında sıkça yer vermiştir. Loti, ömrü boyunca kendini hep bir “Türk aşığı” olarak tanımlamıştır. İstanbul’da kaldığı süre zarfında Eyüp ilçesini sevmiş ve bu ilçede konaklamıştır. Pierre Loti, 1876 yılında yazdığı ilk yapıtı olan “Aziyade” adındaki kitabını Pierre Loti tepesinde kaleme almıştır. Kitabında İstanbul’da tanıştığı Aziyade isimli bir kadının hikayesini anlatmaktadır.

1920 yılında Pierre Loti’nin İstanbul’a olan sevgisinden dolayı “İstanbul Şehri Fahri Hemşehrisi” unvanı verilmiştir. İsmi öncelikle İstanbul Divanyolu’nda yer alan bir caddeye daha sonra ise sık sık ziyaret edip hoşça vakit geçirdiği, günümüzde Pierre Loti Kahvesi olarak bildiğimiz kahvehaneye verilmiştir. Kahvehane Pierre Loti Tepesi’nde bulunmaktadır. Bu sebeple tepenin adı Pierre Loti Tepesidir. Tepeye ulaşabilmek için kurulan Eyüp-Pierre Loti Teleferik Hattı‘na da ismi verilmiştir. Ayrıca İstanbul-Beyoğlu’nda kurulan “Pierre Loti Fransız Lisesi”ne de adı verilmiştir.

Tepeye ulaşım da oldukça kolaydır. 37T, 50B, 50K, 55, 99A kodlu İETT otobüsleri ile Eyüpsultan’a geldikten sonra Eyüp Sultan Camii’nden mezarlığa doğru giderken sağ tarafta kalan teleferiği kullanarak ya da mezarlık boyunca yürüyerek tepeye çıkabilirsiniz. Metrobüs ile gidecek olanlar ise Ayvansaray durağında inerek Eyüpsultan Meydanı’na doğru yaklaşık 20 dakika yürüyüp sonrasında tepeye ulaşım sağlayabilirler.

Sevdiklerinizle birlikte eşsiz Haliç manzarası eşliğinde çay kahve içebileceğiniz en güzel ve nadide mekânlardan biridir Pierre Loti Kahvesi. Kahvehane iç ve dış mekân olarak ziyaretçilerine hoşça vakit geçirebilecekleri iki seçenek sunmaktadır. İç mekânında kendinizi Osmanlı konaklarında hissedeceğiniz bir divan ve Pierre Loti’nin kendisine ait birçok resim ve o dönemlerde kullanılan porselen fincan takımları sergilenmektedir.

Kahvehanede en çok tercih edilen içecek ise köz ateşinde bakır cezvelerde pişirilerek Osmanlı dönemine ait elbiseler giyinen garsonlar tarafından getirilen mis kokulu Türk kahvesidir. Kahvenizi içerken iç mekândaysanız nostaljik tablolar ve eşyalar eşliğinde keyfe dalabilirsiniz. Dışarıda oturmayı tercih ederseniz de kendinizi adeta turkuazın her tonunu gözler önüne seren eşsiz Haliç manzarasının en iyi izlendiği masayı kapma yarışında bulursunuz.

Bu manzara, ilk olarak Haliç’in Eyüp tarafındaki dibinde yer alan küçük adacıktaki sazlıklar ve etrafında cıvıldaşan kuşlarla başlar. Sonrasında hemen karşısındaki Haliç Kongre Merkezi gözümüze çarpar. Sırasıyla Haliç Köprüsü, onun üzerinden ufuk çizgisine yakın belli belirsiz Galata Kulesi, Ayasofya Camii, Sultanahmet Camii ve Süleymaniye Camii silüetleri bu manzaraya eşsiz bir fon oluşturur.

Etrafında ise pek çok kafe, restoran ve bu tepeye özgü hatıra olarak alabileceğiniz hediyelik eşya dükkanları bulunmaktadır. Bunlardan en ilgi çekici olanı ise aynı tepede yer alan ve Loti’nin adına kitap yazdığı kadının isminin verildiği mekân olan “Aziyade Restoran”dır. Bu restoranda Osmanlı ve Türk mutfağına dair birçok farklı tatlar deneyebilirsiniz. Pierre Loti tepesinden ayrılırken de buranın eşsiz atmosferi Eyüp Sultan Meydanı’na ininceye kadar size hoş bir manzara sunmaktadır. Tepenin en sevilen bir diğer özelliği de budur. Pierre Loti Kahvesi’ne giderken de dönerken de eşsiz manzarasını sizlere tüm güzelliğiyle göstermektedir.