Molla Zeyrek Camii

İstanbul’un tarihi yarımadasında, gözlerden uzak bir tepede, Boğaz’a ve Haliç’e nazır bir konumda yükselen Molla Zeyrek Camii, şehrin en eski ve en mistik yapılarından biri.

Yol Tarifi

Yorum Yazın

Paylaşın

Dinleyin

İstanbul’un tarihi yarımadasında, gözlerden uzak bir tepede, Boğaz’a ve Haliç’e nazır bir konumda yükselen Molla Zeyrek Camii, şehrin en eski ve en mistik yapılarından biri. Sultanahmet’in görkemli silueti ve Süleymaniye’nin zarif kubbeleri kadar tanınmasa da, Molla Zeyrek Camii, İstanbul’un çok katmanlı tarihinin bir parçası olarak hâlâ ayakta. Bizans’tan Osmanlı’ya, kiliseden camiye dönüşen bu eşsiz yapı, İstanbul’un fetihle birlikte geçirdiği büyük dönüşümün sessiz tanıklarından biri.

İstanbul’un kalabalığından uzaklaşıp Zeyrek Mahallesi’ne doğru yürürken, dar ve taş döşeli sokaklar sizi bir zaman yolculuğuna çıkarır. Zeyrek’in sessiz sokaklarında yükselen bu tarihi yapı, adeta İstanbul’un binlerce yıllık mirasını taşıyan bir mücevher gibi. Molla Zeyrek Camii, eski Bizans kiliselerinden biri olan Pantokrator Manastırı Kilisesi’nin kalıntıları üzerine inşa edilmiştir. İmparator II. Ioannes Komnenos ve eşi İrene tarafından 12. yüzyılda yaptırılan bu manastır kompleksi, Bizans’ın en büyük dini merkezlerinden biriydi. İstanbul’un fethiyle birlikte Osmanlı dönemine geçen bu yapı, Zeyrek Camii adını aldı ve bir medrese olarak hizmet vermeye başladı.

Molla Zeyrek Camii'nin restorasyon öncesi harabe görünümünden bir fotoğraf.
Molla Zeyrek Camii’nin restorasyon öncesi harabe görünümünden bir fotoğraf.

Camiye yaklaştığınızda, Bizans ve Osmanlı mimarisinin bir arada harmanlandığı detaylar hemen dikkat çeker. Üç ayrı kubbeyle kaplanmış olan bu yapı, Bizans’ın zarif mimarisini korurken, Osmanlı’nın eklemeleriyle yeni bir kimlik kazanmıştır. Cami, Osmanlı döneminde ünlü alim Molla Zeyrek tarafından medrese olarak kullanıldığı için onun adıyla anılmaya başlamıştır. Molla Zeyrek, Fatih Sultan Mehmet döneminde büyük bir alim olarak kabul edilen ve Zeyrek Camii çevresindeki medreseyi kuran önemli bir isimdi. Bugün bile bu cami, hem bir ibadethane hem de İstanbul’un İslam bilim tarihine dair derin izler taşıyan bir yapı olarak varlığını sürdürmektedir.

Caminin avlusuna girdiğinizde, büyük bir huzur ve dinginlik sizi karşılar. Haliç’e bakan manzarası, İstanbul’un tarihiyle bugünü bir araya getirir. Tepeden Haliç’i izlerken, İstanbul’un binlerce yıllık geçmişine dair izleri her köşede bulabilirsiniz. Osmanlı’nın fethiyle birlikte şehre kazandırılan bu cami, hem Bizans’ın mistik atmosferini koruyor hem de Osmanlı’nın zarif detaylarını gözler önüne seriyor. Camiye adım attığınızda ise sade ve huzurlu bir iç mekan sizi karşılar. Bizans döneminden kalma freskler ve mozaikler, yapının farklı dönemlere tanıklık eden geçmişini yansıtır.

Molla Zeyrek Camii'nin zemininde bulunan ve restorasyonla koruma altına alınmış mozaikler.
Molla Zeyrek Camii’nin zemininde bulunan ve restorasyonla koruma altına alınmış mozaikler.

Molla Zeyrek Camii, sadece bir ibadet mekanı değil, aynı zamanda İstanbul’un katmanlı tarihini anlatan bir yapı olarak karşınıza çıkar. Caminin hemen yanında yer alan Zeyrek Medresesi de, Osmanlı döneminde burada sürdürülen dini eğitimlerin izlerini taşır. Medrese, bir zamanlar şehrin en önemli ilim merkezlerinden biriydi ve burada yetişen alimler, Osmanlı’nın bilim ve düşünce dünyasına büyük katkılarda bulunmuşlardı.

Caminin hemen dışında yer alan Zeyrek Sokakları, eski İstanbul’un mimarisini ve dokusunu koruyan evlerle çevrili. Yokuş yukarı tırmanırken, her köşede sizi farklı bir tarihsel iz bekler. Eski ahşap evler, taş döşeli dar sokaklar ve tepeden İstanbul’a bakan bu mahalle, adeta zamanın durduğu bir yer gibi. Molla Zeyrek Camii’nin çevresindeki bu sakin atmosfer, sizi büyük şehrin koşuşturmasından uzaklaştırır ve İstanbul’un gizli kalmış hazinelerinden birini keşfetme fırsatı sunar.

Molla Zeyrek Camii'nin içi.
Molla Zeyrek Camii’nin içi.

Bugün, Molla Zeyrek Camii, hem tarihi hem de dini bir merkez olarak varlığını sürdürüyor. Cami, 2013 yılında kapsamlı bir restorasyondan geçirilmiş ve yeniden ibadete açılmıştır. Restorasyon sırasında hem Bizans dönemine ait kalıntılar hem de Osmanlı dönemine ait detaylar büyük bir titizlikle korunmuş, caminin geçmişiyle bugünü arasında bir köprü kurulmuştur.

Camiye yapılan bu geziden sonra, Zeyrek’te bir kahve içip Haliç manzarasını izlemek, İstanbul’un bu mistik köşesinde geçmişle bugünün iç içe geçtiğini hissetmenin en güzel yollarından biridir. Molla Zeyrek Camii, İstanbul’un en eski ve en etkileyici yapılarından biri olarak, şehrin kozmopolit geçmişine ve çok katmanlı tarihine dair sessiz bir hikaye anlatır.

Molla Zeyrek Camii'nin avlusundaki seyir terasından panoramik Haliç ve Boğaz manzarası.
Molla Zeyrek Camii’nin avlusundaki seyir terasından panoramik Haliç ve Boğaz manzarası.

Molla Zeyrek Camii’nden ayrılırken, İstanbul’un yüzlerce yıllık tarihinin sadece Sultanahmet Meydanı’nda ya da Galata Kulesi’nin tepesinde değil, bu sessiz köşelerde de yaşadığını fark edersiniz. Burası, İstanbul’un derin ve zengin kültürel mirasının bir yansıması, Boğaz’ın kıyısında sakin bir hazinedir. Eğer İstanbul’un kalabalık turistik noktalarından uzakta, tarihin derinliklerine inmek ve şehrin başka bir yüzünü keşfetmek istiyorsanız, Molla Zeyrek Camii tam size göre.

1 Yorum

  1. Volkan Dilsizdiyor:

    Bir yer hakkında ne kadar çok şey okusanız da izleseniz de gerçekten gidip gördüğünüzdeki kadar etkilenmiyorsunuz. Bugün bizim için bunun en bariz örneği oldu Molla Zeyrek Camii. Pazar günü olmasına rağmen aşırı bir kalabalık olmaması da İstanbulluların burayı ne kadar az bildiklerini gözlerimizin önüne serdi. Okuyunuz ama ayrıca gidiniz, görünüz…

Molla Zeyrek Camii için yorum yapın.

Bir yorum yazarak güncel bilgileri paylaşın.