Sultan Abdülaziz

Sultan Abdülaziz, II. Mahmud’un oğlu ve Abdülmecid’in kardeşidir. 7-8 Şubat 1830 gecesi doğmuş, annesi Pertevniyal Vâlide Sultan’dır. Kardeşi Abdülmecid’in saltanatı sırasında serbest bir yaşam sürmüş, iyi bir eğitim almıştır. Akşehirli Hasan Fehmi Efendi’den Arap dili ve edebiyatı ile şer‘î ilimleri öğrenmiş, Neyzen ve bestekâr Yûsuf Paşa’dan mûsiki dersleri almıştır. Sporla da ilgilenmiş, Kurbağalıdere’deki köşkünde ava gitmek, güreşmek, yüzmek ve cirit atmak gibi faaliyetlerde bulunmuştur.

Yol Tarifi

Yorum Yazın

Paylaşın

Dinleyin

Sultan Abdülaziz, II. Mahmud’un oğlu ve Abdülmecid’in kardeşidir. 7-8 Şubat 1830 gecesi doğmuş, annesi Pertevniyal Vâlide Sultan’dır. Kardeşi Abdülmecid’in saltanatı sırasında serbest bir yaşam sürmüş, iyi bir eğitim almıştır. Akşehirli Hasan Fehmi Efendi’den Arap dili ve edebiyatı ile şer‘î ilimleri öğrenmiş, Neyzen ve bestekâr Yûsuf Paşa’dan mûsiki dersleri almıştır. Sporla da ilgilenmiş, Kurbağalıdere’deki köşkünde ava gitmek, güreşmek, yüzmek ve cirit atmak gibi faaliyetlerde bulunmuştur.

Güçlü ve sağlıklı yapısı, ona duyulan güveni artırmıştır. Abdülmecid’in aşırı yenilikçi tutumundan rahatsız olan bazı kesimler, Sultan Abdülaziz’i gelecekteki bir reformcu olarak görmüş ve tahta çıkmasını beklemişlerdir. Abdülmecid’in son yıllardaki israfı ve sefahatı, yenilik taraftarları tarafından da hoş karşılanmamıştır.

Sultan Abdülaziz'e ait 1869 tarihli portre. (Ankara Resim Heykel Müzesi)
Sultan Abdülaziz’e ait 1869 tarihli portre. (Ankara Resim Heykel Müzesi)

25 Haziran 1861’de Abdülmecid’in vefatından sonra Osmanlı Devleti’nin otuz ikinci padişahı olarak tahta çıkmıştır. Veliahtlık döneminde dinî ilimler, Arap dili ve edebiyatı ile müzik eğitimi almış, avcılık, güreş, yüzme ve cirit gibi sporlarla ilgilenmiştir. Tahta çıktığında Tanzimat reformlarına devam edeceğini belirten bir ferman yayımlamıştır. Sultan Abdülaziz, Avrupa âdetlerinden uzak durarak imparatorluğu kurtaracak bir lider olarak görülmüştür. Sultan Abdülaziz’in ölümü, tarihçiler ve araştırmacılar arasında oldukça tartışmalı bir konu olmuştur. Osmanlı Devlet Arşivi’nde yer alan belgelere göre, Sultan Abdülaziz’in intihar etmediği, bir suikaste kurban gittiği iddiaları öne çıkmaktadır. Ancak, o dönemde tutulan zabıtlarda olayın intihar olarak kaydedildiği görülmektedir.

Sultan Abdülaziz'in öldürülmeden önceki son fotoğrafı.
Sultan Abdülaziz’in öldürülmeden önceki son fotoğrafı.

Adli tıp bilimi açısından incelendiğinde, Sultan Abdülaziz’in ölümünün %99 oranında bir cinayet olduğunu söylemek mümkündür. Adli tıp, bu tür olayları bilimsel bir perspektiften değerlendirme imkanı sunarak, intihar ve cinayet arasındaki farkları belirlemekte önemli bir rol oynamaktadır.

İncelemeler sonucunda, Sultan Abdülaziz’in ölümü, yaşamın doğal akışının dışında bir olay olarak değerlendirilmektedir. Bu durum, intihar olasılığını zayıflatmakta ve suikast olasılığını güçlendirmektedir. Böylece, adli tıp biliminin sağladığı veriler, bu tartışmalı konunun daha derinlemesine anlaşılmasına katkıda bulunmaktadır.

Tüm ihtişamıyla Sultan Abdülaziz'in yaptırdığı Çırağan Sarayı.
Tüm ihtişamıyla Sultan Abdülaziz’in yaptırdığı Çırağan Sarayı.

Çırağan Sahilsarayı’nın inşası, Abdülmecid’in ölümü sonrasında Sultan Abdülaziz döneminde (1861-1876) hız kazandı. Nikogos Balyan’ın çizdiği plan doğrultusunda, oğlu Sarkis ve Agop Balyan, inşaatı üstlendi. Beşiktaş Mevlevîhânesi‘nin yıkılmasıyla birlikte, yeni sarayın temelleri atıldı ve 1863’te başlayan inşaat 1871’de tamamlandı. Abdülaziz, sarayın inşası tamamlandığında buraya taşındı; ancak kısa süre sonra rutubet nedeniyle Dolmabahçe Sarayı‘na geri döndü. II. Abdülhamid, sarayı V. Murad’a tahsis etti ve bu yapı, 1904 yılına kadar onun ve ailesinin ikametine hizmet etti.

Saray, II. Meşrutiyet’in ilanından sonra Meclis-i Meb‘ûsan’a tahsis edildi. Bu dönemde, sarayın üst katına padişah için bir taht yerleştirilirken, diğer salonlar meclis toplantılarına uygun hale getirildi. Ancak, 19 Ocak 1910’da meydana gelen bir yangın, sarayın ana yapısını tamamen yok etti ve geriye yalnızca dış duvarları kaldı. Yangın, değerli belgeler ve kültürel hazinelerin kaybına neden oldu.

Günümüzde otel olarak hizmet veren Çırağan Palace Kempinski Istanbul'un girişi.
Günümüzde otel olarak hizmet veren Çırağan Palace Kempinski Istanbul’un girişi.

Çırağan Sahilsarayı’nın mimarisi, mermerden zengin süslemeleri ve görkemli iç mekanlarıyla dikkat çekmektedir. Yapımında kullanılan malzemelerin büyük bir kısmı yurtdışından getirilmiş olup, toplam maliyet 5 milyon Osmanlı altınına ulaşmıştır. Saray, Hünkâr Dairesi, Harem Dairesi ve Ağalar Dairesi olmak üzere üç ana bölümden oluşmaktadır. Ayrıca, Yalı Köşkü, çeşitli bahçeler ve kayıkhaneler gibi yapılar da içermektedir.

Ana bina, neo-klasik üslupta inşa edilmiş üç katlı bir yapıdır. 750 metre uzunluğundaki rıhtımın deniz cephesi 120 metre, eni ise 42 metredir. Bodrum katı ile birlikte iki katlı bir yapı olan saray, zengin süslemelere sahip cephe mimarisiyle dikkat çekmektedir. Giriş, deniz tarafındaki merdivenle sağlanmakta ve dört adet merasim kapısı bulunmaktadır. Sarayın yapıldığı dönemdeki köprü, Yıldız Sarayı’nın bahçesine bağlanıyordu ve restorasyon çalışmaları devam etmektedir. Ana binada yapılan son çalışmalarda bazı kapılar bulunmuş, bunların V. Murad’ın burada tutulduğu dönemde dış bağlantıyı kesmek için örülmüş olabileceği düşünülmektedir.

1 Yorum

  1. Tarihseverdiyor:

    “5 milyon Osmanlı altınına maloldu, Sultan Abdülaziz buraya taşındındıktan kısa süre sonra rutubet nedeniyle Dolmabahçe Sarayı’na geri döndü.” Osmanlı’nın son döneminin özeti gibi bir olay…

Sultan Abdülaziz için yorum yapın.

Bir yorum yazarak güncel bilgileri paylaşın.